-
1 делать отверстие
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > делать отверстие
-
2 пробивать
delik açmak, delmekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > пробивать
-
3 пробивать
несов.; сов. - проби́ть1) delmek, delik açmakпроби́ть сте́ну — duvara delik açmak
пробива́ть отве́рстие — delik açmak
пу́ля проби́ла дверь — kurşun kapıyı delip geçti
2) açmak тж. перен.пробива́ть тунне́ль — tünel açmak
проби́ть брешь в оборо́не кома́нды — спорт. takımın defansında bir gedik açmak
-
4 прорубать
несов.; сов. - проруби́тьkeserek / oyarak (geniş) delik açmakпроруба́ть про́рубь — buza oyarak (geniş) delik açmak
доро́га прору́блена в ска́лах — yol kayalar oyularak açılmıştı
-
5 сверлить
1) ( matkapla) delik açmak, delmekсверли́ть до́ску — tahtaya delik açmak
2) перен. kurcalamakэ́та мысль сверли́ла мой мозг — bu fikir zihnimi kurcalayıp duruyordu
-
6 проделывать
несов.; сов. - проде́лать1) açmakпроде́лать отве́рстие в стене́ — duvara delik açmak
2) (выполнять, делать) yapmak -
7 выпиливать
несов.; сов. - вы́пилить, в соч.выпи́ливать отве́рстие в двери́ — kapıya testere ile delik açmak
выпи́ливать ра́мки из фане́ры — kontrplaktan kıl testere ile çerçeve yapmak
-
8 провёртывать
несов.; сов. - проверну́ть1) ( пробуравливать) burgulamak, delik açmak2) ( мясо) kıyma makinesinden çekmek -
9 продалбливать
несов.; сов. - продолби́ть(oyarak) delmek, delik açmak -
10 прорезать
прорез`атьнесов.; сов. - прор`езатьмо́лнии прореза́ли небо — şimşekler göğü kılıç gibi biçiyordu
-
11 просверливать
несов.; сов. - просверли́ть(matkapla, burguyla) delmek, delik açmak -
12 дырявить
delmek, delik açmak, deşmekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > дырявить
-
13 перфорировать
zımbalamak, delik açmak, delmekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > перфорировать
-
14 пробивать дыру
delmek, delik açmakТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > пробивать дыру
-
15 прорубать
delmek, delik açmakТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > прорубать
-
16 сверлить
delmek, delik açmakТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > сверлить
-
17 подкапывать
несов.; сов. - подкопа́тьdipten delik / oyuk açmak; lağım açmak
См. также в других словарях:
açmak — i, ar 1) Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek Kapıyı açan hizmetçi benim kadın olduğumu anlamadı. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak Örtüyü açmaya mecburum. R. H. Karay 3) Engeli kaldırmak Karla kapanan yolu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik deşik etmek — 1) bir canlının vücudunda bir araçla birçok yara, kesik açmak 2) bir şeyin her yanında delikler açmak Üst üste attığı kurşunlarla hedefin içini delik deşik etmeye başlamıştı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
delmek — i, er 1) Delik açmak, delik duruma getirmek Taşın göze dokunmadığını ve bir parmak aşağıda yanağı deldiğini gördü. P. Safa 2) mec. İncitmek, kırmak Birleşik Sözler ciğerdeldi ağaçdelen gökdelen kardelen kargadelen … Çağatay Osmanlı Sözlük
burgulamak — i Burgu ile delmek, delik açmak Etrafı morarmış gözlerinde garip bir azap, burgulayan, soran, bir türlü ölüme teslim olmayan bir azap vardı. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
küskü — is. 1) Taşa veya duvara delik açmak için kullanılan uzun, ağır ve bir ucu sivri demir 2) hlk. Taş kaldırmakta kullanılan uzun demir çubuk veya basit, ağaçtan kaldıraç Taşı tekrar yerine koymazsak balta ve küskü ile onu kaldırır, aşağı yuvarlarız … Çağatay Osmanlı Sözlük
tırnak — is., ğı, anat. 1) İnsanda ve birçok omurgalı hayvanda parmak uçlarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka Zarfın ucunu tırnağımla yırttım. A. Gündüz 2) Kanca gibi araçların kıvrık yeri 3) den. Gemi demirinin ucundaki yassı parça 4) Ciltçilikte… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zımbalamak — i 1) Bir şeyin üzerinde zımba ile delik açmak Belki o biletleri zımbalayan delikanlı karnesini ona vermiş, bir de çay içirmiştir. S. F. Abasıyanık 2) argo Bıçaklamak, bıçakla vurmak, öldürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
er — er,erkek, adam I,16, 21, 24, 33, 34, 35, 36. 37, 38, 49, 54, 63, 71, 99, 104, 124, 128, 139, 146, 147, 148 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
NAKB — (C.: Enkâb) Delmek, delik açmak. * Girmek. * Dağ içindeki yol … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaçmak — e, ar 1) Hızla koşup bir yere saklanmak Bir tehlike sezdiğin anda hemen eve kaçarsın. H. R. Gürpınar 2) nsz Kimseye bildirmeden bulunduğu yerden ayrılmak, firar etmek Silahını hatta başındaki şapkasını bırakıp kaçıyor. R. E. Ünaydın 3) den… … Çağatay Osmanlı Sözlük